Bu, bir Boğaziçi semtinde yaşayan, orta kazançlı ya da yoksul, ama hep ümitli, birbirini seven, öfkelerde ve kavgalarda bile ölçülü insanların hikâyesidir. Ufacıkken, annesiyle-babasının ayrılarak terk ettikleri, yetimhanede büyümüş, namuslu, altın kalpli, yakışıklı. Şofben, musluk, ısıtıcı, bisiklet tamircisi Arif’le… Ölesiye sevdiği üniversiteli ve varlıklı bir ailenin kızı Leyla’nın hikâyesidir. Ailesi Leyla’yı vermeyecek. Leyla da evini ve semtini terk ederek, kayıplara karışacaktır. Bu, Arif arkadaşımıza ümitsizce âşık öbür kızın. Güzel, tertemiz, sevgi dolu Müyesser’in de hikâyesidir. Müyesser’in annesi dul, iyi ahlaklı, çok sevimli, şeker (Kınaçiçeği) Şaziye’nin. Seyyar köfte-piyazcı Laz Temel’in. Eski ünlü şarkıcı Handan Akses’le, yaşlı aşığı Udi Şadi Bey’in. Lokantacı Rıfkı’yla, manav Adil’in, tornacı Bekir babanın ve... Yetimler yurdu müdiresi Zümrüt anne ile, karşı semtin belalısı Cafer’in... Ve de Müyesser’e âşık kuruyemişçi-kurukahveci Sabri’nin de hikâyesidir.